SAYI: 51 / Şubat 2010 / Yıl: 5
Bu ayki yazımızda Mitra Kadın Hastalıkları Doğum ve Dal Merkezi doktorları Op. Dr. Mitra – Ali Ata Özdemir ile faydalı olacağına inandığımız bir röportaj yaptık. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz.
Haber Eylül: Merhabalar. Sizleri kısaca tanıyabilir miyiz?
Op. Dr. Mitra Özdemir: Merhabalar, ben Mitra Özdemir. 1965 Almanya doğumluyum. Aslen İranlıyım. 1985’ten beri Türkiye’de yaşıyorum. Hacettepe Tıp Fakültesi mezunuyum. İzmir’de ihtisasımı bitirdikten sonra 2000’den beri Kadın Doğum Uzmanı olarak çalışıyorum.
Op. Dr. Ali Ata Özdemir: Merhabalar ben de Ali Ata Özdemir, 1965 doğumluyum. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Ankara’da ihtisasımı aldım. Daha sonrasında Ege Üniversitesi’nde Tüp Bebek eğitimini aldıktan sonra 11 yıl Tepecik Doğum Hastanesi’nde çalıştım. 2006’dan bu yana da eşim Mitra ile birlikte Özel Mitra Kadın Hastalıkları ve Doğum Dal Merkezi’nde çalışıyoruz.
Haber Eylül: Doktor olmaya karar vermenizde sizi etkileyen neydi?
Op. Dr. Mitra Özdemir: Babam kadın doğum uzmanı olduğu için küçüklüğümden beri onun gibi olmak istemişimdir. Onun izinden devam ettim bu yüzden.
Op. Dr. Ali Ata Özdemir: Çocukken beni muayene eden bir doktorun sevgisi ve sorumluluğu beni çok etkilemişti. Bizim oralarda çocuklar ya hakim olur ya da doktor olmak isterdi zaten. Ben de doktorluğu tercih ettim.
Haber Eylül: Çok çeşitli konularda hizmet veriyorsunuz fakat kuşkusuz en güzeli bir bebeğin dünyaya gelişine şahit olmanız. Nasıl bir duygu? İlk günlerdeki heyecanı aynı şekilde yaşıyor musunuz?
Op. Dr. Ali Ata Özdemir: Sadece bebeğin dünyaya gelmesi değil, aynı zamanda anne ve babadan oluşan o tek hücre halini görmek bile insanı heyecanlandırıyor ve motive ediyor. Bununla beraber tabi ki gebelik sürecini takip edip yeryüzünün en mükemmel varlığını dünyaya getirmeye vesile olmak heyecanlı ve büyük mutluluk verici bir duygu. Her doğumda ilk günkü gibi aynı heyecanı hastalarımızla paylaşıp yaşıyorum. Bu da benim mesleğimi çok sevmemi sağlıyor.
Haber Eylül: Gençler cinsellik konusunda yeterince bilgiye sahip değiller, bu konuda ne yapılabilir? Ya da kimlere danışabilirler?
Op. Dr. Mitra Özdemir: Gerçekten yeterli bilgiye sahip olmayan gençlerin konuyla ilgili uzmanlara danışmaları lazım. Özellikle cinsel hayatı olan her çiftin mutlaka bir hekiminin olması lazım, böylece hem korunma yöntemlerini öğrenebilirler hem de şikayetlerine çözüm bulup, bilgilenebilirler.
Haber Eylül: Kuşkusuz en çok can sıkan konulardan biri de kanser. Kadınları çok etkileyen rahim ağzı kanseri hakkında bizlere ne söylemek istersiniz? Neden oluşur? Nasıl bulaşır?
Op. Dr. Ali Ata Özdemir: Serviks (rahim ağzı) kanseri, rahim ağzındaki hücrelerin anormalleşip kontrolsüzce çoğalmasıdır. Rahim ağzı kanseri meme kanseriyle birlikte kadınlarımızda en sık ölüme neden olan kanser türleridir. Ne yazık ki Türkiye’de bunun için yeterli bilgi verilmemektedir.
Op. Dr. Mitra Özdemir: Türkiye’de günde 2 kadın bu hastalığa bağlı olarak yaşamını kaybetmektedir. Deri temasıyla geçen bu kanser türü dünyada ise her 9 kadından birini etkilemektedir. Rahim ağzı kanseri, tedavi edilse bile birçok hasta doğurganlığını yitirebiliyor, bu yüzden gerçekten tehlikeli bir hastalık ve mutlaka önlem alınması lazım.
"Dünyada her 9 kadından biri rahim ağzı kanserine yakalanıyor."
Haber Eylül: Kesin bir tedavisi var mı?
Op. Dr. Mitra Özdemir: Erken teşhis edilirse hastalığı tedavi etmek mümkündür. Hastaya PAP (smear) testi ile tarama yapılır sonra da HPV aşısı ile de korumaya alınır. 0-2-6. aylarda olmak üzere toplam 3 doz halinde uygulanan bu aşı cinselliğe başlamamış ya da yeni başlamış kişilere uygulanırsa daha etkilidirr. 2 türü bulunan bu aşıyı mutlaka her bayan olmalı. Merkezimizde de hastalarımıza bu hizmeti vermekteyiz.
Haber Eylül: Peki bu smear testi nasıl yapılır?
Op. Dr. Mitra Özdemir: Jinekolojik muayene esnasında küçük bir fırçayla rahim ağzından sürüntü alma işlemidir. Anestezisiz ve ağrısız bir uygulamadır.
Haber Eylül: Risk grubu altında olanlar kimler?
Op. Dr. Ali Ata Özdemir: Aktif cinsel hayatı olanlar, ailesinde kanser olanlar, birden fazla cinsel partneri olanlar veya sık partner değiştirenler, kondom kullanmayanlar, rahim ağzı kanseri aşısı olmayanlar ve özellikle erken yaşta cinsel ilişki yaşıyanlar risk altındadır. Ayrıca kötü beslenmede bunu tetikler.
Haber Eylül: Toplum baskısı ve çeşitli sebeplerden dolayı kadınlarımız doktora gitmekten çekiniyor sizce kanser vb. rahatsızlıkların önüne geçebilmek için kaç yaşından itibaren kontrollere başlanmalı?
Op. Dr. Ali Ata Özdemir: Cinsel hayatı olan herkes altı ayda bir, olmayanlar ise yılda bir mutlaka muayene olmalılar.
Haber Eylül: Basında "Kanseri nasıl yenebiliriz?" konulu birçok haber yapılıyor. Bazı uzmanlar bazı yiyeceklerin kansere olumlu etkilerinin olduğunu söylüyorlar. Bu konuda hemfikir misiniz?
Op. Dr. Mitra Özdemir: Yiyeceklerden faydalanabilirler ama erken teşhis için düzenli check-up yapılması lazım. Sağlıklı beslenme ile de vücut direnci yükselir. Böylece hasta olmaya karşı daha dirençli oluruz.
Op. Dr. Ali Ata Özdemir: Natürel olan bazı besinlerin kanser ve diğer hastalıklara iyi geldiğini ben de düşünüyorum. Hemfikirim.
Haber Eylül: Verdiğiniz faydalı bilgiler ve keyifli sohbetiniz için çok teşekkür ederiz.
Op. Dr. Ali Ata - Mitra Özdemir: Rica ederiz.
Ayrıca Bahar GENÇEL`e yardımları için teşekkür ederiz.
Hazırlayanlar: Melike KALKAN , Nil ALTUNÖZ , Işıl DEMİREL