23 Eylül 2010 Perşembe

Philip Morris International/SA

SAYI: 44 / Mayıs 2009 / Yıl: 5
 
Türkiye'nin En Büyük FMCG Şirketi Philip Morris/SA

İşte yine bir sektör deviyle karşı karşıyayız; Dünyanın en iyi markalarından birisi olan Marlboro’yu bünyesinde bulunduran ve her yıl biz gençlere birçok iş fırsatı sunan Philip Morris International yetkililerini bu ay sizlerle bir araya getirdik.

 
Röportaj teklifimizi kırmayıp bizleri aydınlattıkları için sırasıyla LAMP Ticari Kanal Yöneticisi Ozan Doğan’a, Kurumsal İlişkiler Müdürü Arzu Amirak’a ve İnsan Kaynakları Müdürü Özgür Bakkal’a teşekkür ederiz.
 
 
Haber Eylül: Kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz Ozan Bey?
 
Ozan Doğan: Ozan Doğan adım.1979 doğumluyum. Yaklaşık 5 yıldır Philip Morris’te çalışıyorum, İzmir’de başladım zaten çalışmaya. Mezun olur olmaz 3 gün sonra işe başlayan şanslılardan birisiyim. Arada hiç bekleme sürem olmadı. 5 yıldır 4 tane farklı pozisyonda çalıştım ve sürekli yeni hedeflerle beraber yeni pozisyonları tercih etme durumum devam etti.
 
 
 
Haber Eylül: Sağlığa zararlı bir ürün satıyorsunuz. Ülkemizde de tütün ürünleri için bir çok sınırlayıcı kanun varken siz Philip Morris olarak satış politikanızı neye göre belirliyorsunuz?
 
Ozan Doğan: Şuan da Philip Morris’in satış politikaları Türkiye’deki kanunlardan çok daha sıkı bir şekilde işliyor. Yani genel politikaların üzerindeyiz. PMI bunu çalışanlarına da çok iyi bir şekilde entegre ediyor. Türkiye’de bu yasakların nasıl uygulanacağı hakkında bir regülasyon yokken bile PMI ‘da bu işi yürüten insanların çok ciddi politikaları mevcuttu ve bu politikalar yöneticiler tarafından çok yakından takip ediliyordu.Yasaklara gelince zaten çok dinamik bir sektördeyiz. Kurumsal olmanın verdiği hızla yasaklara, regülasyonalara veya her türlü yeni ortaya çıkabilecek durumlara karşı çok hızlı tepki veren, uyum sağlayabilen bir firmayız . Şuan ki yasaklardan da haberimiz vardı zaten, bu yönde de bazı stratejilerimiz vardı. Şuanda da bu programlarımız işlemeye devam ediyor. Kısacası PMI olarak %100 yasaklara ve kanunlara uymaya devam edeceğiz.
 
Haber Eylül: Etrafta sürekli görüyoruz “Bu mekanda sigara içmenin cezası 62 TL’dir.” diye, bu ceza gerçektende kesiliyor mu? Ben hiç etrafta sigara içme cezası ödeyen birisini görmedim de...          
 
Ozan Doğan: Ben hiç yasaklı bir yerde sigara içen birisi görmedim. Şaşırtıcı bir şekilde toplumun çok hızlı uyum sağladığını düşünüyorum. Bundan 15 yıl önce otobüslerde de sigara içile biliniyordu ve bir gecede her şey değişti. Şimdi otobüste sigara içmeyi aklına getiren bir insan yoktur herhalde ya da uçakta…Ciddi bir lansman ile birlikte bu yasak ortaya çıktığı için insanlar nispeten, en azından büyük şehirlerde, yasağa uyuyorlar. Ama regülasyon olarak kim ceza keser, bunun için kimi çağırmam lazım diyen ve bu durumdan rahatsız olan bir vatandaş olarak kimi yönlendirmem lazım sorusu şuan için havada kalmış durumda. Şimdi Temmuz’da yeniden bir regülasyon çıkaracak TAPDK tarafından, onu bekliyoruz böylece her şey daha bir rayına oturmuş olacak, hem bizim için hem de tüketici için.
 
 
Haber Eylül: Philip Morris çalışanlarının çoğu sigara kullanıyor mu?
 
Ozan Doğan: İşe alım sürecinde bizim için bireyin sigara içip içmemesi kesinlikle bir kriter değildir. Ülkedeki mevcut yasaklar neyi öngörüyorsa bizde o şekilde davranıyoruz. Şirketin kapalı alanlarında kesinlikle sigara içilmesi yasaktır. Sigara içmeyi tercih eden çalışanlar dışarı çıkıp öyle sigaralarını içiyorlar. İçenler var içmeyenler var, herkesin kendi tercihidir.
 
Haber Eylül: Satış-pazarlama departmanınıza bir eleman alırken en çok hangi kriterlere dikkat ediyorsunuz? Sonuçta Campus Jobbing gibi, Training eğitimleriniz gibi ya da Case Day gibi çok güzel projeleriniz var...Nelere dikkat edersiniz?
 
 
Ozan Doğan: İşe alımla ilgili genel kriterlerimiz ortadadır ama herkesin kendi departmanı için kriterleri farklıdır. Mesela ben pazarlama departmanı yöneticisi olarak pazarlama departmanına aradığımız profil şöyle ki; iş hayatıyla özel hayatını çok rahat ayırabiliyor olması lazım, en önemli kriterlerden birisi bu. İkinci olarak ise kişi global pazarlama trendlerine hakim olmalı, altyapısı olmalı yani sadece sosyal, dışa dönük olduğu için çalışmıyoruz insanlarla. Akademik olarakta altyapısı sağlam olmalı. Aynı zamanda mutlaka “Bana verilen işi yaparımın dışında, benim sisteme ne faydam olacak, etik olarak çalışabilir miyim?” sorusunu kendisine soruyor olması lazım. Biraz önce senin de dediğin gibi yeni yasalar çıkıyor, insanların kafasında bazı soru işaretleri oluşabiliyor, bugün bile bizim yaptığımız kariyer günleri uygulamasında dahi insanların kafasında bazı tereddütler oluşuyor olabilir. Ben %100 yasal bir iş yaptığımı ve etik davrandığımı biliyorum. Kendi adıma içim rahat, bu yüzden bu işi yapmayı karar vermiş kişilerde de aynı etik değerlerin oluşmasını ve mevcut yasalara %100 uymuş olarak çalışması istiyoruz.
 
Haber Eylül: Her sigara içip kanser olan kişi dava açıyor mu PMI’a?
 
Arzu Amirak: 1960’lardan önce olsa belki olabilirdi ama şimdilerde bu konunun sağlığa zararlı olduğu çok açık ve net bir şekilde belli. Geçmişle ilgili o zamanın şartlarıyla ilgili bir bilgi vermemiz zaten mümkün değil ama şuanda hem ürünün üzerinde hem de yapılan bütün açıklamalarda ürünün zararıyla ilgili bütün bilgiler yetişkin tüketicilerle paylaşılıyor. Yetişkin tüketicinin kendi başına verebileceği bir karar.
 
Haber Eylül: Peki sizce sigara paketlerinin üzerinde yazan “Sigara sağlığa zararlıdır!” yazıları gerçekten sigara içmeyi önlüyor mu?
 
Arzu Amirak: Sizce?İnsanların kendi başlarına verecekleri bir karar bu. Bu ürün bağımlılık yaratan bir ürün, bu bir gerçektir. Bu işten kurtulmanın tek yolu ya hiç başlamamak ya da toptan bırakmak. Bu işi az içtim, çok içtim, yılda şu kadar içtim, light içtim…olay bu değildir. Yetişkin tüketiciler bunun farkına varmalıdırlar. Zaten paketlerin hem önünde hem de arkasında gerekli her türlü bilgi verilmektedir. Sigara sağlığa zararlıdır daha az zararlı diye de bir şey de yoktur.
 
 
Haber Eylül: Özgür Bey kısaca sizi de tanıyabilir miyiz?
 
Özgür Bakkal: Tabii ismim Özgür, Philsa’nın insan kaynakları müdürüyüm.Yaklaşık 2 yıldır bu görevi yapıyorum.
 
Haber Eylül: PMI’ın bugünü ve yarını hakkında bizlere neler söyleyebilirsiniz?
 
Özgür Bakkal: Şuan içinde bulunduğumuz sektörde en iyisi olduğumuzu düşünüyoruz.Türkiye’nin en büyük dayanıksız tüketim malı üreten firmasıyız ve kriz ortamında olmamıza rağmen işlerimiz herhangi bir aksamaya uğramadığını da görüyoruz... Hala sizler gibi genç arkadaşlara fırsatlar sunmaya devam ediyoruz. Dolayısıyla Philip Morris olarak geleceğe çok umutlu bakıyoruz.
 
Haber Eylül: Temmuz ayında gelecek yeni bir yasayla bütün kapalı ortamlarda sigara içilmesi yasaklanacak. Buna karşılık ne yapmayı düşünüyorsunuz?
 
Özgür Bakkal: Her şeyden önce şunu söylemek lazım ki yasaları sonuna kadar destekliyoruz ve her zaman yasaların çok daha üstünde dikkatli davranan bir firmayız. Elbette bu yasakların satışlarımıza olumsuz etkisi olacak fakat biz buna da hazırlıklıyız. Çünkü her ne kadar tüketim azalsa da ortada büyük bir pasta var ve varolan pasta da daha fazla dilim elde etmek, rakiplerimizin payını çalmaktır. Şuanda Türkiye’deki payımız  %40’lar civarındadır. Bu demektir ki daha gidilecek çok yolumuz var. Bu yasaklarda bizim dilimimizi yükseltmede bir engel değildir.
 
Haber Eylül: Peki yeni mezunlarımız için ya da üniversite öğrencileri için Philip Morris’te ne gibi iş ve ya staj fırsatları var?
 
Özgür Bakkal: Mesela yeni mezunlar için “Traine programlarımız” mevcut. Onun dışında da şuan tek tek isimlendiremediğimiz ama internette ilan verdiğimiz pek çok iş ve staj ilanımız oluyor. Bizimle birlikte çalışmak isten arkadaşlarımıza yılbaşından itibaren http://www.kariyer.net/ sitesini takip etmelerini tavsiye ediyorum.
 
Haber Eylül: Philip Morris’te çok genç bir çalışan profili var. Bunun özel bir sebebi var mı?
 
Özgür Bakkal: Evet. Yaş ortalaması baya düşük. Aramıza her yıl katılan bir çok arkadaşımız oluyor, tabii yıllardır bizimle birlikte çalışan daha yaşlı arkadaşlarımız da oluyor. Ama biz gençlerin olduğu ortamlara giderken onlar gibi enerjik, aramıza yeni katılmış ve tecrübeleriyle onları daha iyi aydınlatacak kişileri tercih ediyoruz. Tecrübeler derken PMI’da yaşadıkları ilk günlerde yaşadıkları tecrübelerinden bahsediyorum, engin tecrübelerden bahsetmiyorum. Ama bizim çabamız her zaman kadrolarımızı yenilemek,yeni arkadaşlara fırsat vermek çünkü insanlar yaşlandıkça doğal bir ayrılma da söz konusu oluyor. Emekliler, başka sektörlerde kariyer yapmak isteyenler ve ya bizim yeni departmanlar açarak yeni ihtiyaçlar doğurmamız gibi.. Dolayısıyla gençlere her yıl, her zaman fırsat var bizde.
 
Haber Eylül:Teşekkür ederiz.              
 
Özgür Bakkal: Ben teşekkür ederim.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder